Hasta iletişiminin iyileştirilmesi, kültürler arası boyut üzerine okuma materyali (özet).
Engelli kişi, duyusal, iletişimsel, fiziksel, entelektüel veya psikososyal bozukluğu veya bunların birleşimi nedeniyle çevresel, sosyal ve diğer önemli bariyerlerin de etkisiyle topluma etkili ve eşit katılımını sınırlanan kişidir. (1998 tarihli, Engelli Kişilerin Hakları ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması Hakkında Kanun XXVI).
Macaristan, dünyada BM Engelli Hakları Sözleşmesini onaylayan ikinci ve İhtiyari Protokolüne katılan ilk ülkedir. Sözleşme, eşit erişimin sağlanması için bir dizi hüküm içermekte ve engelliliğin gelişen bir kavram olduğunu ve engelliliğin, engelli kişiler ile bu kişilerin topluma diğerleriyle eşit bir şekilde tam ve etkin katılımını engelleyen tutumsal ve çevresel engeller arasındaki etkileşimin bir sonucu olduğunu kabul etmektedir. (Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme ve İhtiyari Protokolünün İlanına İlişkin 2007 tarihli XCII sayılı Kanun).
Engellilik bir hastalık değil, doğuştan veya sonradan edinilmiş bir bozukluk/hastalık sonucunda engelli bireyin topluma katılımını engelleyen bir durumdur. Engelli bireylerin toplumun eşit onur ve eşit haklara sahip eşit üyeleri olabilmelerinin sağlanması gerekmektedir. Bağımsızlık, tüm engelli kişilerin topluma katılma ve vatandaş olarak aktif rol oynama fırsatına sahip olmasını sağlayan, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, sivil veya diğer alanlarda her türlü ayrımcılığı veya kısıtlamayı dışlayan bir yaşam biçimidir.
Görme engelli kişi, görme fonksiyonu (görme keskinliği, adaptasyon, kontrast, renkli görme, görme alanı) ve/veya işleme ve yorumlama (beyin hasarına bağlı olarak görsel uyaranların algılanmasında edinilmiş görme bozukluğu) bozukluğu veya eksikliği olan kişidir. Tek başına veya diğer engellerle birlikte, bağımsız ve güvenli bir yaşam sürmesini ve diğerleriyle eşit koşullar altında topluma tam ve etkili bir şekilde katılmasını engeller.
Görme bozukluğu kalıtsal veya edinilmiş, organik veya fonksiyonel olabilir. Görme bozukluğu olan bireyler bozukluğun ciddiyetine göre üç gruba ayrılır: görme engelliler, az görenler ve körler. Görme eksikliği, doğrudan algılamayı ciddi şekilde sınırlar ve bu bireylerde görüntü ve kavramların içeriği, gören kişininkinden farklıdır. Hareket kabiliyetleri kısıtlıdır ve bu durum hareket kalıplarının gelişimini etkileyebilir. Kalıplaşmış hareketler de gelişebilir. Körlüğün bir sonucu olarak kişilik gelişimi ve sosyalleşmeyle ilgili sorunlar da ortaya çıkabimektedir
Körlüğün psikolojik yönleri
Kişinin kendi durumunu kabul etmesi:
Kör kişi bir tip değildir. Kör kişiyi bir birey olarak tanımalı, onun kişiliğini ve davranışlarını önceden körlüğe göre yargılamamalıyız. Kör bir insan mutlu ve üzgün, dengeli ve kafası karışmış olabilir. Başa çıkması gereken kendi sorunları vardır. Bunlardan belki de en önemlisi kişinin durumunu kabul etmesidir. Bu kabul belki de en iyi şekilde görme bozukluğunun başlangıç zamanına göre belirlenir.
Doğuştan kör olan ya da erken başlangıçlı körlüğe sahip bir kişi bambaşka bir hayat yaşayacaktır. Dünyaya farklı bakacak, farklı fikirler oluşturacak, olayları farklı tanımlayacaktır. Körlük nedeniyle hem zihinsel hem de fiziksel gelişimleri farklı olacaktır. Hareketleri ise gören akranlarınınkinden karakteristik olarak farklı olacaktır; bu hareket sterotipi “körlük” adı verilen bir tür basmakalıp hareketlerden oluşmaktadır. Kör birey kendini gerçekleştirmede, günlük rutinini yerine getirmede zorluk yaşayabilmektedir. Pek çok bireysel durum psikolojik gerginliğe neden olabilmekte ve bu da içine kapanık, yalnız, güvensiz bir kişiliğe yol açabilmektedir. Ya da tam tersi, tıpkı bir annenin çocuğunun yeteneklerini abartması gibi, kör çocuk da kendini olduğundan fazla büyütebilir, çevresine karşı bencil ve kibirli olabilir. Erken yaşta kör olan bir çocuk sadece görme eksikliğinin bu tür sonuçlarından etkilenir, görme eksikliğinin kendisi genellikle ortaya çıkmaz, çünkü hiç görmemiştir, ne kaybettiğini bilmez. Bunun aksine, hayatının ilerleyen dönemlerinde kör olan bir çocuğun ya da genç yetişkinin kişiliği zaten oturmuştur, dolayısıyla kötü gelişme ihtimali daha azdır. Öte yandan travmanın kişilik üzerinde daha da büyük bir etkisi vardır, çünkü tüm yaşamın yeniden değerlendirilmesi, alışkanlıkların ve günlük rutinlerin değiştirilmesi gerekir. Ergenlik döneminde görme kaybı ve engelliliğin farkına varılması kolaylıkla bir “körlük krizi” durumuna yol açabilir. Bu durumun yarattığı travma, gencin artık körlüğe adapte olması gereken hayatını ve alışkanlıklarını yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Çoğu zaman da eski topluluklarından koparak yeni gruplar aramaya ve yeni topluluklara katılmaya başlayacaktır. Körlük travması, öz kimlikle ilgili sorunlara da neden olabilir. Kör bir kişi hayatıyla ne yapacağını bilemez, kendisiyle ne yapacağını bilemez. Çoğu zaman kim olduklarını ya da neden doğduklarını bile bilmezler. Öz kimlik krizi, körlüğün bir tür sınırda olma durumu olması nedeniyle daha da karmaşık bir hal alır.
Genel İletişim Kuralları
Görme engelli bir kişiyle iletişim kurarken sözel ve sözel olmayan iletişimin temel kuralları ve bu kuralların uyumu da çok önemlidir. Dikkatimizi ve açıklığımızı yalnızca sözlü olarak değil, aynı zamanda kişi bizi göremese bile sözel olmayan yollarla da ifade etmeliyiz.
Aktif ve Empatik Dinleme Kuralları (“SZENYIHASZER” Macarca)
- Yüz yüze
- Açık duruş
- Danışana doğru eğilmek
- Göz teması (!!!)
- Rahatlama (konfor)
Görme Engelli Bir Kişiyle İletişimin Özel Kuralları
Yardım Kuralları
Görme Engelli Bir Kişiye Eşlik Etme
- Rehber Duruşu
- Sürüşte İlk Teması Kaydetme
- Genel Hareket
- Dönüşler
- Seviye Farklılıkları (Merdivenler, Kaldırım Yaklaşımı)
- Yerleştirme (Sandalye, Muayene Yatakları Durumunda)
Görme Engelli Bir Kişiyle Bilinmeyen Bir Yeri Tanıma
İmza Altında Yardım
Açıklamalarımızda Görsel Gösterim Araçlarını Nasıl Yerine Koyarız, Yararlı Araçlar
Yukarıda belirtilen konularla ilgili ek materyaller e-kılavuzda mevcuttur.
Görme Engelli Kişilerin Farkındalığını Artırmak: Görme engelliliğin neden olduğu engelleri ve algı bozukluklarını göstermek için evde yapılabilecek etkinlikler, yaşam durumları ve kişisel deneyimler yoluyla farkındalık sağlanması. “Renklerin Siyah Kitabı”.


Leave a Reply
Want to join the discussion?Feel free to contribute!