Hareket analizini ve terapisini iyileştirmeye yönelik bir hedef
Fiziksel uygunluk değerlendirmesi, spor, beden eğitimi ve rehabilitasyon alanlarında faaliyetlerin planlanması ve uygulanmasında temel unsurlardan biridir. Bu süreçte elde edilen sonuçlar, sonraki faaliyetlerin güvenli ve etkili bir şekilde planlanmasına olanak tanır.
Fiziksel uygunluk, “tüm motor görevlerin etkili bir şekilde yerine getirilmesini sağlayan insanın yetenek ve becerilerinin bütünlüğü” olarak anlaşılmaktadır. Bu şekilde geniş bir şekilde anlaşılan vücut verimliliği, kardiyorespiratuar uygunluk, kas gücü ve dayanıklılığı, vücut kompozisyonu, esneklik, denge, çeviklik, koordinasyon, tepki süresi ve güç gibi unsurlardan oluşur. Belirli bir düzeyde fiziksel uygunluk, çevrede etkili bir şekilde hareket etmeyi belirleyen faktörlerden biridir; günlük aktiviteleri etkili ve en az çabayla yerine getirmeyi sağlar ve aynı zamanda sağlıklı kalmanıza yardımcı olur.
Fiziksel uygunlukla ilgili sayısız teori arasında, health-related fitness/sağlıkla ilişkili uygunluk (H-RF) kavramı, engelli bireyler bağlamında özel bir dikkat gerektirir. Buna göre, fiziksel uygunluğun amacı “sağlık sorunları riskini düşük tutan pozitif sağlık durumudur. Diğer taraftan başarılar, günlük görevleri yeterli enerjiyle yerine getirme yeteneğine ve seçilen sporlara tatmin edici katılım sağlamaya yöneliktir.”
Zihinsel engelli bireyler, genellikle, zihinsel normdaki yaşıtlarına kıyasla daha düşük seviyelerde fiziksel uygunluğa sahiptir, bu da temel motor becerilerin yerine getirilmesinde daha büyük zorluklara yol açabilir ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir.
Fiziksel uygunluğun bireysel bileşenlerinin gelişimindeki gecikme, engelliliğe neden olan faktörlerle doğrudan ilişkili olabilir, ayrıca bu grupta daha sık görülen duruş bozuklukları, iskelet sistemi deformasyonları, metabolik bozukluklar, obezite, doğuştan gelen kalp hastalıkları, bir duyunun kaybı ve kas tonusu bozukluklarıyla da ilişkili olabilir. Araştırma sonuçları, fiziksel uygunluğun yalnızca IQ’ya değil, aynı zamanda yapılan motor aktivitelere de bağlı olduğunu göstermektedir.
Şu anda engelli bireylerin fiziksel aktivitesine dair küresel bir analiz bulunmamaktadır, ancak mevcut veriler, zihinsel engelli bireyler arasında %58-89’unun fiziksel aktiviteye yönelik önerileri yerine getirmediğini göstermektedir. Bu durum, engelli bireylerin, genel nüfusa kıyasla hareketsizlikle ilgili ciddi sağlık sorunları yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Düşük fiziksel aktivite seviyeleri, uzun zamandır başlıca bulaşıcı olmayan hastalıkların, örneğin tip 2 diyabet, koroner kalp hastalığı, inme ve bazı kanserlerin gelişimi için önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir ve ayrıca dünya genelinde yılda yaklaşık üç milyon ölümle sonuçlanan ölüm oranlarının dördüncü en büyük risk faktörü olarak tanınmaktadır.
Fiziksel aktivitenin engelli bireyler grubunda önerilmediğine dair bir kanıt bulunmamaktadır. Bununla birlikte, fiziksel aktivitenin hem fiziksel hem de bilişsel engeli olan bireylerde kardiyorespiratuar uygunluk, kas gücü, fonksiyonel beceriler ve psikososyal iyilik hali üzerinde olumlu etkiler yarattığı gösterilmiştir.
Bu derste, zihinsel engelli bir kişinin fiziksel uygunluğunu nasıl değerlendireceğinizi, bireysel fiziksel uygunluk bileşenlerini değerlendiren testleri nasıl yapıp yorumlayacağınızı ve zihinsel engelli bir bireyi sistematik fiziksel aktiviteye katılmaya nasıl destekleyeceğinizi öğreneceksiniz.
E-manual’de ayrıca şu konulara da değinilmektedir:
Health-Related Fitness (H-RF) kavramına göre fiziksel uygunluk bileşenleri.


Leave a Reply
Want to join the discussion?Feel free to contribute!